Tel: 0212 233 09 99 Pbx    E-Mail: bilgi[at]bridgeyurtdisiegitim.com   1999'dan bu yana "Geleceğe Açılan Köprünüz"

Akreditasyonlarımız

ec englishsprachcaffestaford housestgiles international

 


 

MANŞ DENİZİ KIYISINDAKİ ŞEHİR: BRIGHTON

 

BRIGHTON Tarihçesi

İngiltere’nin güneydoğu bölgesinde, Manş Denizi kıyısında bulunan Brighton, antik tarihte balıkçı köyü olarak karşımıza çıkar. Şehrin ismi hakkında pek çok söylence vardır. Etimolojik olarak Eski İngilizcede “Beorhthelm's Farmstead” olarak anılan şehrin ismi, 1806’da Bristelmestune, 1198’de Brichtelmeston, 1493’te Brighthelmeston  ve 1816’da Brighthelmston  olarak değişim gösteriyor. Bu ilginç isim evrimleşmesi, 19. yüz yılda Brighton ismi ile son buluyor.

Brighton'daki modern yerleşimin ilk belgesel kanıtı Ortaçağın başlarında İngiltere’yi işgal eden Normanların 1086 yılında hazırladıkları Domesday Kitabıdır (Domesday Book). Bu belgede şehrin adı “Brighthelmstone” olarak anılmakta ve bu yerleşkenin malikâne kirası 8.000 ringa balığı olarak geçmektedir. Domesday Kitabında, Brighton'un bir kasaba olduğu yönünde bir bilgi yoktur; bölgede burjuvaların değil, bahçıvanların, köylülerin ve küçük toprak sahiplerinin yaşadığı belirtilir. Domesday Book, Saxon döneminin sonlarında Brighton'un İngiltere'nin en güçlü kahramanlarından Earl Godwin tarafından tutulmuştur. Godwin, Sussex'te geniş araziye sahipti ve İngiltere'nin son Anglo-Sakson kralı olan King Harold'un babasıydı.

Bununla birlikte 18. yüz yılda oldukça popüler bir sağlık merkezi olarak ünlenen kıyı şehri, günümüzde İngiltere’nin en büyük şehirlerinden biri olarak biliniyor. Brighton, Eastbourne, Margate ve Worthing gibi sahil alanlarına sahip olan şehrin tatil yerleri, geçtiğimiz yüz yıllarda olduğu gibi bugün de popülerliğini koruyor. Şehrin temiz plajları, sahil kenarı bahçeleri, dalgakıranları ve kaldırım taşından yolları İngiltere’de ve tüm dünyada oldukça meşhur.

Romalılar Brighton ve Sussex'te villalar inşa ettiler. Antik kazılar ve kimi inşaat çalışmaları sırasında bulunan Roma figürleri ve diğer antik eserler Brighton Müzesinde sergileniyor. Ayrıca Brighton Roman Villa’dan çıkartılan iki Roma figürünü de müzede görmek mümkün. Roma antik yollarından biri Shoreham-by-Sea'den Hove’a ve Brighton’a uzanıyor ve daha sonra kuzeye dönerek bir Roma sanayi merkezi olan Hassocks'a ulaşıyor. Roma yollarının varlığı, yüksek sayıdaki Roma eseri ve coğrafyadaki önemli değişiklikler (çökelme ve erozyon nedeniyle) olası herhangi bir yerleşimin ya gömülmüş ya da deniz yoluyla yıkılmış olabileceği anlamına geliyor. Brighton'ın St Nicholas eski kilisesinde 12. yüzyıl yazı tipi, Pevsner tarafından "Sussex'te Norman oymacılığının en iyisi" olarak tanımlanıyor. Preston Manor'taki iki karaağaç ise dünyanın en eski İngiliz karaağacı olarak oldukça değerli bir miras. Ağaçların 550 yaşında olduğu düşünülüyor.

Fransa ile İngiltere arasında Haziran 1554'de yaşanan savaşlar sırasında Brighthelmstone yerleşkesi talan edilip yakıldı. Bu nedenle bu eski yerleşkeden günümüze sadece kentin eski sokak planı olan "The Lanes" bölgesi ve "St Nicholas Kilisesi" kalmıştır. Günümüzde bulunan ilk Brighthelmstone resim eskizinin 1545'de yapıldığı ve 1514 Fransız hücumundan önceki yerleşkeyi gösterdiği kabul ediliyor.

 

BRIGHTON  Ekonomisi

Brighthelmstone'un nüfusu 1640'lara gelindiğinde 4000'i aştı ve Sussex'in en büyük yerleşim bölgesi oldu. Şehrin ekonomisine ağırlıklı olarak balıkçılık endüstrisi hâkimdi. 1740'li ve 1750'li yıllarda Lewes kentinde bulunan Doktor Richard Russell hastalarına Brighton'a gidip, tedavi amaçlı olarak deniz suyuna girmelerini önermeye başladı. Bu tedavi yöntemi çok geçmeden denize girme kürü modası haline geldi. Kısa sürede ekonomiye yansıyan bu popülerlik, şehrin deniz ve tatil beldesi olarak hızla gelişmesini sağladı. Böylece o zamana kadar bir balıkçı kenti olan Brighton, 1780'lı yıllarda Kral George tipi mimarı stilli yeni yapılarla ve "teras" adı verilen rezidanslarla dolmaya başladı. Galler Prensi olan Prens George’un 1783'de şehri ziyaret etmesi ve boş zamanlarını çok beğendiği Brighton’da geçirmesi, şehrin tanınırlığını daha da artırdı. Daha sonra IV. George olarak tahta geçen prensin, 1767 yılında yaptırdığı "Brighton Krallık Pavyonu", o zamanlar moda olan Hintli-Arap mimarisi stilinde kubbelerle ve içerisi Orta Doğu ya da Uzak Doğu'dan getirilmiş eşyalarla dolu tatil konağı olarak ünlendi. Bu dönemde yerleşkenin ismi Brighton oldu.

Londra-Brighton demiryolu hattı 1841'de yapıldı ve hemen ardından Brighton Garı açıldı. Böylece Londra sakinleri günübirlik tatiller için Brighton'a akmaya başladı.  1823'de deniz kenarında "Eğlence Rıhtımı" olarak "Samuel Brown" tasarımlara dayanan "Chain Pier”, aynı dönemde "West Pier" ve 1899'da açılan "Palace Pier" adını taşıyan ve günümüze kadar kalan iki eğlence rıhtımı daha yapıldı. Brighton sahili Kraliçe Viktorya döneminde büyük otellerle dolmaya başladı. Bu oteller arasında 1864'de yapılan "Grand Hotel" en tanınmışıdır.

Brighton, 1974 yılında yerel idare reformu ile BrightonEast Sussex Kontluğu'na bağlanmış ve eski yerel idare merkezi olma niteliğini kaybetmiştir. 1997'de yapılan yeni reformlaBrighton ve Hoveadlı tek-seviyeli yerli idareye bağlamıştır. KraliçeII. Elizabeth2000 yılı kutlamalarında "Brighton ve Hove" yerleşkesine "şehir" olma şerefini bir Kraliçe beratı ile bağışlamıştır.

Brighton, günümüzde Londralıların eğlenmek için geldikleri yerlerden biridir. Muhteşem bir saray olan Royal Pavilion'un yanı sıra, antikacı ve kuyumcu dükkânlarının bulunduğu rüzgârlı dar sokakları ile meşhurdur. IV. George, prensliği zamanında Pavilion'u kurdurarak bu yere şöhret kazandırmıştır. Ayrıca burada birkaç teras, rıhtım, antika mağazaları bulunan Lanes bölgesinde, müze ve sanat galerisi vardır. 

Fenikeliler'den kalma Pharos Fener Kulesi'nin kalıntıları, Beyaz Kayalıkları, Normanlılar’dan kalma Dover Kalesi ve yeni White Cliff Experience eğlence yeri oldukça ünlüdür. Cinque Limanları'ndan olan Hythe'de üç Martello Kulesi vardır. Saltwood Kalesi ve Lympne Kalesi'nde Roma devri kalıntılarına rastlanabilir. Eski bir liman olan Rye hala Ortaçağ havasını korumaktadır ve şehir duvarları 14. asırda yapılmıştır.

Brighton yılda sekiz milyon civarında yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Kentin aynı zamanda ciddi bir konferans turizm sanayisi bulunuyor. Bununla birlikte Royal Pavilion'un Queen Victoria'dan satın alınması, sitenin turistik bir başlangıç noktası olarak ortaya çıkmasına neden oldu. Kraliyet Köşkü, sivil mülkiyet altında özel bir konuttan halka açık cazibe merkezi haline getirildi. Her yıl yaklaşık 400.000 kişi Royal Pavilion'u ziyaret ediyor.

Brighton’da Yurt Dışı Eğitimi

  • British Study Centres Brighton Dil Okulu
  • EC English Brighton Dil Okulu
  • ELC - English Language Centres Brighton Dil Okulu
  • Embassy Brighton Dil Okulu
  • Eurocentres Brighton Dil Okulu
  • ISIS Brighton Dil Okulu
  • LSI Brighton Dil Okulu
  • LTC - Language Teaching Centres Brighton Dil Okulu
  • Regent Brighton Dil Okulu
  • Sprachcaffe Brighton Dil Okulu
  • ST Giles Brighton Dil Okulu
  • Stafford House Brighton Dil Okulu